11. Sınıf - Edebiyat - Tanzimat Edebiyatı - Göstermeye Bağlı Metinler Sınav Soruları Çöz
Tebrikler - 11. Sınıf - Edebiyat - Tanzimat Edebiyatı - Göstermeye Bağlı Metinler Sınav Soruları Çöz adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
MÜŞTAK BEY — (Kumru’nun yanına oturmuş, hayran hayran seyrederken) Sen mahalleliyle gitmiyor musun? Senin burada bir işin kaldı mı?
HİKMET EFENDİ — Hayır. Sana iki çift lafım var.
MÜŞTAK BEY — Sabahleyin gel de iki bin çiftini söyle. Bak o zaman nasıl can kulağıyla dinlerim.
HİKMET EFENDİ — Yok, yok! Şimdi söyleyeceğim.
MÜŞTAK BEY — E, haydi o zaman çabuk ol. (Başını Kumru’dan yana çevirir. Hikmet Bey’in lafına kulak vermez.)
HİKMET EFENDİ — Ey benim sevgili dostum!
MÜŞTAK BEY — Daha bitmedi mi?
HİKMET EFENDİ — Dur bakalım daha başlamadım.
MÜŞTAK BEY — Amma uzunmuş ha!
HİKMET EFENDİ — Benim gibi bir dostuna danışmadan evlendiğine tövbe mi?
MÜŞTAK BEY — Amaan sen de günah mı çıkarıyorsun nedir bu?
HİKMET EFENDİ — Sen ve eşin birbirinizi her yönden tanıdığınız halde, evlenirken başınıza neler geldi?
MÜŞTAK BEY — Evlenmeden önce istihareye yatmak istiyordum, unutmuşum. Aklıma gelmişken gidip yatayım. Göreceğim rüyaları sabahleyin sana tabir ettiririm.
HİKMET EFENDİ — Ya görücü usulü evlenenlerin hâli nasıl olur? Ötesini var sen düşün.
Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Mizahi bir diyalog söz konusudur | |
Günlük konuşma diline yakın bir üslup kullanılmıştır | |
Modern tiyatroya ait üslup özellikleri görülmektedir | |
Kurgu üzerinden bir tez öne sürülmektedir | |
Dönemin sosyal bir gerçekliği eleştirilmektedir.
|
Soru 2 |
HALİL BEY — Hanım! Öyle söylüyorsun ama kızın hâlini görmedin mi?
TAHİRE HANIM — Hâlini ne göreyim? Biraz ağladı, biraz nazlandı, o kadar değil mi? Hangi kıza anası babası “Seni filana vereceğiz.” der de kız sevinç gösterir? Şefika o kadar terbiyesiz mi ki bizden utanmasın? Hangi kız babasından, anasından ayrılacağını işitir de memnun olur? Şefika o kadar merhametsiz mi ki bizden ayrılacağına hiç teessüf etmesin? Bey, size bugünlerde bir şey oldu, kızın evden gideceğini düşündükçe aklınız da başınızdan gidiyor. O giderse evlatsız mı kalacaksınız? Allah’a emanet, Ali yok mu? İşte o da on yaşına girdi.
Bu metinden hareketle dönemin zihniyeti için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Sosyal yaşamdaki sıkıntıların temelinin aile olduğu
düşünülmektedir. | |
Aydın kesimdeki aileler sosyal hayatta söz sahibidir | |
Evlilik kurumunun korunmasına önem verilmiştir | |
Görücü usulü evliliğin neden olduğu birtakım sıkıntılar
söz konusudur | |
Aile içinde alınan kararlarda herkesin söz hakkı vardır. |
Soru 3 |
Aşağıdaki bilgilerden hangisi Tanzimat Dönemi tiyatro metinlerinin dil ve anlatım özelliği için söylenemez?
Canlı, gerçekçi bir anlatım söz konusudur. | |
Genellikle kapalı ve süslü bir üslup tercih edilmiştir | |
Manzum şekilli örnekler de verilmiştir. | |
Birçoğu sahnelenmek için değil okunmak için yazılmıştır | |
Bazı eserlerde geleneksel Türk tiyatrosunun izleri görülür |
Soru 4 |
Tiyatroda eğlence ile sosyal faydayı birleştirerek onu “faydalı bir eğlence” diye tarif eden sanatçının tiyatro düşüncelerini, bazı makaleleriyle -Cromwell’in ön sözüne nazire gibi yazdığı- Celaleddin Harzemşah Mukaddimesi’nden öğrenmek mümkündür. Tiyatro eserini “edebiyatın en büyük kısmı” sayan sanatçının piyesleri, aydınlar arasında büyük rağbet görerek Türkiye’de tiyatronun ciddiye alınmasında tesirli olmuştur.
Bu metinde tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
Namık Kemal | |
Abdükhak Hamit Tarhan | |
Recaizade Mahmut Ekrem | |
Şemsettin Sami | |
Samipaşazade Sezai |
Soru 5 |
Tanzimat Dönemi Türk tiyatrosu için verilen aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?
Tanzimat tiyatrosunun geleneksel Türk tiyatrosunun
verileriyle büyük benzerlikler göstermesinden dolayı
tiyatro, toplumda en sevilen ve en çok rağbet gören
tür hâline gelmiştir. | |
Tanzimat’ın daha ilk yılında İstanbul’da tiyatro binaları
yapılmaya başlanmış ve önceleri rakipsiz olan yabancı
tiyatro topluluklarının yanında yerlileri belirmeye
başlamıştır. | |
Tanzimat’a kadar dramatik türü, Karagöz ve onun
canlı şekli orta oyunu ile tanıyan Türk seyircisi, Tanzimat’tan
sonra bu türün Avrupai şekillerini de tanımaya
başlamıştır. | |
Türk kadınının sahneye çıkamaması ve orta oyununun
halk arasında hâlâ rağbet görüyor olması gibi tesirler
Avrupai Türk tiyatrosunun kısa zamanda olgunlaşmasına
engel olmuştur | |
Tiyatronun tamamıyla yerlileşmesi için otuz yıllık bir
zamana ihtiyaç duyulmuş ve devrin şartlarına göre
böyle bir zamanın geçmesi normal karşılanmıştır. |
Soru 6 |
Tanzimat Fermanı ile Osmanlı Devleti siyasi alanda da birtakım yenilikler yapma yoluna gitmiştir. Ancak ne yapılırsa yapılsın çöküşten bir türlü kurtulamamıştır. Savaşlar başarısızlıklarla sonuçlanmış, yapılan barış anlaşmaları kısa süreli olmuş, devlet her geçen yıl biraz daha Batılı devletlerin boyunduruğuna girerek onların talepleri doğrultusunda hareket etmeye başlamıştır. Sonunda Balkanlarda azınlıklar birer birer bağımsızlıklarını ilan etmiş; devlet hızla parçalanmaya doğru gitmiştir. Bu olaylar Tanzimat Dönemi Edebiyatı’nın şiirden tiyatroya kadar bütün edebi türlerinde konu edinmiştir.
Bu parçaya göre Tanzimat Dönemi Edebiyatı’yla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Dönemin siyasal ortamı gelen edebî eserler üzerinde
etkili olmuştur | |
Tanzimat Fermanı ile insan hak ve özgürlükleri sanat
anlayışında da etkili olmuştur | |
Tanzimat Fermanı ile sanat anlayışı Avrupai bir nitelik
kazanmıştır. | |
Tanzimat Fermanı ile sosyal yapıda değişiklikler edebiyata
hemen yansımıştır | |
Azınlıkların belli haklara sahip olması tarihsel gelişmelere
yön vermiştir |
Soru 7 |
MÜŞTAK BEY — Vay, mahalleli beni zorla güvey mi koyacaklar?
ZÎBÂ DUDU — Evet. Ya güvey koyarlar ya hapse...
MÜŞTAK BEY — Böyle kadın ile bir evde yatmaktansa safâ-yı hâtırla hapiste yatmak daha hayırlıdır.
ZÎBÂ DUDU —Hele sen bir kere hapse gir de bak!.. Çekeceğin eziyetler yüzünden ne dertlere uğrarsın...
MÜŞTAK BEY — Adam sen de! Sayende peyda ettiğim borçlularımın duası berekâtıyla pekâlâ sapasağlam yaşarım.
ZÎBÂ DUDU — Ya hasta olursan ez-kaza?
MÜŞTAK BEY — Ya borçlularım da bana hekim göndermeyip baktırmazlarsa faraza?
ZÎBÂ DUDU — Ay, ne yapabilirsin?
MÜŞTAK BEY — Sonra kendilerine büyük zararım dokunur.
ZÎBÂ DUDU — Ne zararın dokunacakmış bakayım?
MÜŞTAK BEY — Kör olayım, onlara nispetime ölürüm haa!
Bu metinle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
Günlük hayatta karşılaşılabilecek bir durum ele alınmaktadır | |
Mizahi bir anlatım söz konusudur. | |
Eserde yer alan kişilerle karşılaşma imkânı yoktur | |
Diyaloglar geleneksel Türk tiyatrosundan izler taşımaktadır | |
Zaman ve mekân unsurlarında bir belirginlik yoktur. |
Soru 8 |
Aşağıdaki Tanzimat Dönemi eserlerinden hangisi diğerlerinden başka bir yazara aittir?
Afife Anjelik | |
Çok Bilen Çok Yanılır | |
Atala | |
Vuslat | |
Besa Yahut Ahde Vefa |
Soru 9 |
İSLAM BEY — Benim hiç ocağımda oralarda yatar adam gördün mü? Ecdadımdan kırk iki şehit adı bilirim, rahat döşeğinde ölmüş bir adam işitmedim. Anladın a? Bir adam işitmedim… Devlet harp açmış. Düşman serhadde şehitlerimizin kemiklerini, topraklarını çiğnemeye çalışıyor. Hiç nasıl olur ki hasmın silahı vatana çevrilsin de karşısında en önce benim göğsümü bulmasın?.. Ah! Vatanını sevmeyen adamdan sana nasıl muhabbet umarsın?
ZEKİYE — Eğer… Vatan… Vatan olunca… ben... Ne derim? Ben… Ben ne diyebilirim? Git!.. Git beyim!... Dünyanın bu hâli de varmış! Ben vatanı bilirim. Ben vatan lakırdısını işitmiştim… Lakin iki kalbi birbirinden koparır sanmazdım! Meğer koparırmış. Benim gönlümü kopardı.
Bu metnin teması aşağıdakilerden hangisidir?
Gurur | |
Ölüm | |
Yalnızlık | |
Vatanseverlik | |
Sabır |
Soru 10 |
AZRA — Milleti benden çok sev ki ben de seni seveyim.
MÜSLİM — Vatan ve millet sevgisi başkadır, insan bir güzele âşık olur, bir millete âşık olamaz.
AZRA — O ne demek! İnsan milletine âşık olamaz mıymış? Senin seveceğin kadında ne var? güzel bir çehre, hoş bir tabiat, nazlı bir endam, tatlı bir bakış, tatlı bir söz söyleyişten, biraz da bilgi ile zekâdan başka bir şey yok. Düşündüğün zaman, hep çehre o tabiat hatırına gelecek, gördüğün vakit, hep o endamı görüp, o sözü işiteceksin. Fakat bir millette, bir millette ne yok?
Bu metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bir karşılaştırma yapılmıştır. | |
Bir geleneksel Türk tiyatrosu metninden alınmıştır. | |
Sade ve akıcı bir dili vardır. | |
Sözde soru cümleleri ile düşüncelerin tesiri artırılmıştır.
| |
Vatanseverlik vurgusu söz konusudur |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
10 tamamladınız.
Liste |