9. Sınıf - Edebiyat - Hikâye (Tarihî Gelişim - Tür Özellikleri - Olay ve Durum Hikâyesi) Sınav Sorul
Tebrikler - 9. Sınıf - Edebiyat - Hikâye (Tarihî Gelişim - Tür Özellikleri - Olay ve Durum Hikâyesi) Sınav Sorul adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Aşağıdakilerden hangisi hikâye türü ile ilgili yanlış bir bilgidir?
İçerikte ayrıntılandırmaya gidilmez. | |
Olay, durum, halk hikayesi, manzum hikâye ve ben
merkezli hikâye gibi türleri vardır. | |
Öğretme ve yol gösterme esastır | |
Yapı unsurları sınırlandırılmıştır | |
Anlatımda yalınlık ve yoğunluk görülür. |
Soru 2 |
Olay ve durum hikâyeciliğiyle ilgili aşağıda verilen karşılaştırma cümlelerinden hangisi yanlıştır?
Maupassant tarzı hikâye zamanla yerini Çehov tarzı
hikâyeye bırakmıştır | |
İki öykü türünde de gerçekçilik ön plandadır | |
Olay öykücülüğünde hadise belirli bir serim-düğüm-çözüm
bağlamı içerisinde verilirken durum öykücülüğünde
kurgu bu düzenlilikte olmayabilir | |
Olay öyküsü, klasik öykü; durum öyküsü kesit öyküsü
olarak da bilinir. | |
Durum hikâyeciliği olay hikâyeciliğine göre daha iddiasız
ve sıradan yaşam ayrıntıları üzerine odaklanır.
|
Soru 3 |
I. Hikâyelerde anlatılanlar genelde dar bir zamanda geçer.
II. Kişilikler çoğu zaman tek boyutlu çizilir.
III. Tüm hikâyeler serim, düğüm çözüm planına uygun yazılır.
IV. Olmuş ya da olabilecekler anlatılır.
V. İnsan hayatına dönük türlü çatışmalar üzerinden kurgulanır.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde modern hikâye türü ile ilgili bilgi yanlışı vardır?
III | |
V | |
I | |
II | |
IV |
Soru 4 |
Durum hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi Ömer Seyfettin’dir | |
Çehov tarzı hikâyecilik olarak da bilinir | |
Hayatın bir kesiti kendi doğası içinde ele alınır | |
Belirli bir başlangıcı ve sonu olmayan hikâyelerdir | |
Anlatımda gerçekçilik ve samimiyet esastır. |
Soru 5 |
Onun hiçbir hikâyesinde belirli vaka, tahlil, tip, karakter aramayız. Onun her hikâyesi hatıralar sarnıcına rastgele daldırılmış bir avuçtur. Parmaklardaki temiz ıslaklığa ve taze serinliğe bakınız. Şuura düşen damlalar, birer hikâye unsuru değil, şiirdir.
Bu parçada aşağıdaki hikâyecilerin hangisinden söz edilmiş olabilir?
Ömer Seyfettin | |
Ahmet Mithat Efendi | |
Orhan Kemal | |
Refik Halit Karay
| |
Sait Faik Abasıyanık |
Soru 6 |
Aşağıdaki metin parçalarından hangisinde öyküleyici bir anlatım yoktur?
Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum. Evden kızgın
çıkmıştım. Belki de tıraş bıçağına sinirlenmiştim.
Olur, olur! Mutlak tıraş bıçağına sinirlenmiş olacağım. | |
En sonunda anne oğlunun göz kapağına çok az oksijenli
su damlattı, kurulayıp üzerine beyaz bir merhem
sürdü ve göz kapağını gazlı bir bezle adamakıllı örttü.
Plasterle yapıştırıp gazlı bezi kapadı | |
Demirci anladı, ses çıkarmadı, duvardan üç beş halka
aldı, sanatına vakıf bir adam sükunetiyle değneğe
taktı. Lakin genç adam, usul hilafına, değneğin yan
tarafına bir halka daha taktırmak istiyordu. Çilingirle
aralarında mubahese başladı. Çilingir, “Olmaz” dedi,
“Bunun usulü böyledir.” | |
Çatı katındaki evin mutfağı çok küçüktü. İki kişinin
içinde çarpışmadan hareket etmesi olanaksızdı. Mutfağa
gül ağacından yapılmış bir masa konulmuştu.
Yer sorunu nedeniyle sandalye yerine taburelerde
oturulurdu. | |
Amsterdam Hollanda’nın başkenti. Kuzey Denizi kıyısında
bulunan bu kent, yaklaşık 90 adanın üzerinde
kurulu. Bu kentteki kanalların toplam uzunluğu 100
kilometreyi geçiyor. Kentte 1500’e yakın köprü yer alıyor |
Soru 7 |
1872'den 1875’e dek yayını süren ve yedi uzun anlatıdan meydana gelen eserin adı "gece sohbetleri" anlamına gelmektedir. Eser, uzun kış gecelerinde bir araya gelen kişilerin hoş vakit geçirmek ve geçen zamandan istifade etmek amacıyla birbirlerine hikâyeler anlatmaları şeklinde yapılandırılmıştır. İlk anlatı halkası ise Binbaşı Rıfat Bey ile ilgilidir.
Bu parçada Türk edebiyatında Batılı tarzda kaleme alınan öncü hikâye örneklerinden hangisi tanıtılmaktadır?
Küçük Şeyler | |
Müsameretname | |
Letaif-i Rivayat | |
Akabi Hikâyesi
| |
Muhayyelat |
Soru 8 |
Modern hikâye türü ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Temelde olay ve kesit öykücülüğü şeklinde iki türü
vardır | |
Yaşanmış ya da yaşanması mümkün olay ve durumlar
anlatılır | |
Modern anlamda hikâye türünün kurucusu İtalyan yazar
Boccacio kabul edilmektedir. | |
Edebiyatımızda ilk örnekleri Tanzimat Dönemi’nde verilmiştir. | |
Manzum, mensur ya da manzum-mensur şekilde yapılandırılmışlardır |
Soru 9 |
I. Kısa ve yoğun bir anlatımı vardır.
II. Temel gayesi okuyucuyu bilgilendirmektedir.
III. Önemli temsilcilerinden biri Ferit Edgü’dür.
IV. Genellikle belirli bir başı ve sonu yoktur.
V. Şiirsel bir üsluba sahiptir.
Küçürek öykü türü ile ilgili numaralanmış yargılardan hangisi yanlıştır?
V | |
II | |
IV | |
III | |
I |
Soru 10 |
Belirli bir başlangıcı ve sonu olan bu tarz hikâyelerde olayın ön plana çıktığını açıkça söyleyebiliriz. Serim, düğüm, çözüm planında yazılan bu hikâyeler gerilime dayalı, merak unsurunun öne çıktığı hikâyelerdir ve edebiyatımızda 19. yüzyıldan itibaren örnekleri verilmeye başlanmıştır.
Bu parçada sözü edilen hikâye türü aşağıdakilerden hangisidir?
Manzum hikâye | |
Kesit hikâyesi | |
Maupassant hikâyesi | |
Halk hikâyesi | |
Ben merkezli hikâye |
Soru 11 |
I. Modern hikâyenin ortaya çıkmasında realizm akımı etkili olmuştur.
II. Hikâyeler okuyucuları açısından duygulandırmak, hissettirmek, sezdirmek, hatırlatmak gibi işlevlere sahiptir.
III. Tanzimat döneminde yazılan “Letaifi Rivayat” adlı hikâye Batı tarzında hikâyeciliğin edebiyatımızda ilk örneğidir.
IV. Memduh Şevket Esendal, Refik Halit Karay, Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı ve Mustafa Kutlu gibi isimler modern hikâyeciliğin edebiyatımızdaki başarılı temsilcilerinden birkaçıdır.
V. Hikayeler; mektup, günlük, anı, gezi yazısı biçiminde kurgulanabilir.
Numaralanmış cümlelerin hangisinde hikâye türü ile ilgili yanlış bir bilgi verilmiştir?
IV | |
V | |
I | |
III | |
II |
Soru 12 |
Özellikle oltacılar çok sever bu gölü. Balığı boldur çünkü. Lezzetlidir. Göle gelir gelmez önce oltalarını atarlar. Öğleye kadar yiyecekleri balığı tutmak için acele ederler. Yakındaki kasabalılar gölden balık tutmaz. Asla yemezler. Böyle olunca da gölün balığı şehirli meraklılara kalır. Onlar da hafta sonu oldu mu akın akın koşarlar. Kimi cumartesi akşamdan gelip çadır kurar, gece de kalır. Böylece daha çok balık tutup, daha çok stres atarlar ve daha sakin bir kafayla dönerler işlerine. Ama onların bu merakı kasabalı için işkence gibidir.
Bu metin parçası ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Hareketli betimleme yapılmıştır | |
Anlatma esasına bağlı bir metin parçasıdır. | |
Metnin serim bölümünden alınmıştır | |
Gerçekçi üslupla yazılmıştır | |
Bir durum hakkında bilgi verilmiştir |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
12 tamamladınız.
Liste |
modern hikayenın kurucusu franz kafkadır
yanlış ın var
,