9. Sınıf – Edebiyat – Roman / Tema – Konu – Çatışma – Dil ve Anlatım Sınav Soruları Çöz

9. Sınıf - Edebiyat - Roman / Tema - Konu - Çatışma - Dil ve Anlatım Sınav Soruları Çöz

Tebrikler - 9. Sınıf - Edebiyat - Roman / Tema - Konu - Çatışma - Dil ve Anlatım Sınav Soruları Çöz adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Rabia gece uykularını tamamen kaybetmişti. Karanlık basar basmaz garip bir rahatsızlık duyuyor, içi içine sığmıyordu... Zihnini toplama kabiliyetini kaybetmiş; donuk, uyuşuk bir hâle girmişti. Şuurunun altındaki şekiller ve duygular bir divanenin aklında birbiriyle ilişkisi olmayan saçmalar gibi kol kola girmişti. Uyumaya korkuyordu. İradesinin dimağına hâkim olmadığı zamanlar kafasının içi elektrik salınmış bir denize dönüşüyordu.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A
Tahlil yapma
B
Betimleme
C
Dolaylama
D
Somutlama
E
Benzetme
Soru 2

I. Kanaryacık küçük vücudunu yana bırakmış, sessiz bir feryat gibi gagasını açmıştı. İşte bu dakikada tekrar size baktım. Kafi derecede çevik davranmamış, kirpiklerinizdeki iki damla gözyaşını benden saklayamamıştınız… Ah sizin o her şeyle eğlenen gözlerinizdeki bu iki damla merhamet yaşı! Nejat Bey, tekrar ediyorum: Hayatıma istediğiniz gibi tasarruf edebilirsiniz. Değil mi ki gözlerinizde o iki merhamet damlasını gördüm.

II. Bir başınaydı işte. Bir başına, hiç bilmediği bir mekânda, iki zıt yaratılışlı kapıyla. Ne bir eksik ne bir fazla. Yüz yüze durmuş iki kapı. Biri içeri, öteki dışarı. Birinin muhatabı yer üstü, ötekininse yer altı.

Numaralanmış roman kesitlerinde hâkim duygular aşağıdakilerden hangisidir?

A
I.Güven II.Korku
B
I.Hüzün II.Kararsızlık
C
I.Aşk II.Yalnızlık
D
I.Saygı II.Öfke
E
I.Merhamet II.Ölüm
Soru 3

Olay örgüsünün dallanmasını sağlaması bakımından kurgunun temel unsurlarından biri olan çatışma, eser boyunca farklı görünümlere sahip olabilir. Çatışma zaman zaman hararetini artırıp en üst noktalara ulaşırken zaman zaman soğuyup zayıflar. Kimi zaman düğümlerin oluşması ile tıkanırken kimi zaman da bu düğümlerin çözülmesi ile sona ulaşır. Eserin bütününe yayılmış olan bu içerik seyrinin oluşturduğu bütün ise - - - - olarak adlandırılır.  

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki ifadelerden hangisi getirilmelidir?

A
şahıs kadrosu
B
anlatım tarzı
C
bakış açısı
D
tematik güç
E
entrik yapı
Soru 4

Anlatım tarzı olarak - - - - herhangi bir tavır, hareket veya sözün eserde çeşitli vesilelerle birçok kez tekrar edilmesidir. Namık Kemal’ın Vatan piyesinde Abdullah Çavuş’un hemen her konuşmasında “Kıyamet mi kopar?’” cümlesini kurması örneğinde olduğu gibi.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A
Tasvir
B
Montaj
C
Monolog
D
Leitmotiv
E
Özetleme
Soru 5

Davulcu da inadına güzel giyinmişti. Beyaz Şalvarı, içine dört kişi girecek kadar genişti. Sırtında, güneşle yanıp sönen sarı atlastan bir gömlek, belindeki kırmızı kuşağın üzerinde, siyah meşini parıl parıl bir eski zaman silahlığı vardı. Davulun kasnağını biz dizinin üzerinde kaldırıp göklere savuruyor, tokmakla beraber, topuğunu da yere vurarak köçeklerden daha yaman oynuyordu.

Bu metinde aşağıdaki anlatım türlerinden hangisi baskındır?

A
Açıklayıcı
B
Öyküleyici
C
Betimleyici
D
Söyleşmeye bağlı
E
Coşku ve heyecana bağlı
Soru 6

Azizim Hasan, bu hiç elle tutulan, görülür bir şey değil. Asriliğin ne meslekle ne kıyafetle ne de yaşayışla ilişkisi var. Dünyanın bugünkü görünüşüne kulak asma. Sırf bir değişim çağı. Değişim çağının kargaşalığından faydalanmaya çalışan “dün”ün döküntüleri bir takım becerikli, gözü açık, yaygaracı insanların ortasında egemen görünüyorlar. Dünün çöken dünyasını biraz daha ayakta tutmak, dağılan sofrasında biraz daha kalıp, yemek ve içmek için keyiflerine göre ad veriyorlar, kendilerine asri diyorlar. Bunlar geçici ve hastalıklı çabalar. Aslında ben dünyada yeni ve eski diye bir şey tanımıyorum. Her zaman kuranla yıkan, iyi ile fena, çirkin ile güzel arasında sonsuz bir didişme görüyorum. Güzel, iyi, olumlu olan her şey devamlıdır ve yarının binasının gereçleridir. Bu nedenle her çağda asri olurlar.

“Zeyno’nun Oğlu” adlı romandan alınan bu parçanın dil ve anlatım özellikleri için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A
Bir saptama yapılmıştır
B
Benzetme sanatına başvurulmuştur.
C
Eleştirel bir anlatım tutumu sergilenmiştir.
D
Tartışmacı bir anlatım söz konudur
E
Çağdaşlaşmanın getirileri üzerinde durulmuştur.
Soru 7

Haşmet Bey, köşedeki dükkândan salatalık, limon alır, halden çıkar; Suluhan’a doğru inecek, oradaki dükkânları tarayacak olur, derken karşısına İstanbul’dan tanıdığı bir arkadaşı çıkar.

— Vay gülüm, nereden bu geliş?

— Haşmet Bey, sen Doktor Vasfi Bey’in evini biliyor mu sun?

— Hangi Vasfi Bey, gülüm? Ne var, hastan mı var?

— Hastam yok. Sen evi biliyor musun?

— Bilirim. Şurada Tezgahçılar’da bir apartmanı vardır.

Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?

A
Monolog
B
Montaj
C
Bilinç akışı
D
Diyalog
E
Leitmotif
Soru 8

Bütün kalbimle zevkini çıkarmaya çalıştığım ilk yaz sabahı ile birlikte ruhumu harikulade bir neşe sarıverdi. Yalnızım, burada yaşamaktan da son derece memnunum. Tam benim yaradılışımdaki insanlara göre bir yer. Öyle mutluyum, huzur içinde yaşantıma öyle bir daldım ki sanatımın da bu durumdan fayda göreceğini umuyorum.  

Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi doğrudur?

A
Mizahi bir tavır sergilenmiştir.
B
Diyalog tekniği kullanılmıştır.
C
Anlatım ilahi bakış açısı ile gerçekleştirilmiştir.
D
Betimleyici anlatıma başvurulmuştur
E
Sade ve akıcı bir dil kullanılmıştır.
Soru 9

Benim ve Halit Ayarcı’nın dairedeki çift telefonlarımız durmadan işliyordu... Meğer ne kadar çok hısım ve akrabam varmış. Hele mektep ve mahalle arkadaşlarımın hatırşinaslığı, vefakârlığı her türlü tahminimin üstünde idi. Felaket senelerimde beni o kadar sıkıntım içinde rahatsız etmemek dirayetini gösterenler şimdi bana hısım akraba sevgisi ve dostluk gibi yüksek insani meziyetlerin bende de bol bol mevcut olduğunu ispat edebilmem için lazım gelen fırsatı vermekte birbirleriyle âdeta göz açtırmayacak şekilde yarışa girmişlerdi.

Bu parçadaki anlatıcının tutumu için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A
İğneleyici
B
Mizahi
C
Eleştirel
D
Öğretici
E
İronik
Soru 10

Prens Vefik Bey ile Münir Bey pek eskiden beri birbirlerini tanıyorlardı. Kırk sene evvel aileleri, birini İzmir’den, ötekini Mısır’dan, Paris’e tahsile göndermişti. Bu iki genç, orada hemen hemen beraber yaşamışlar, az çalışıp çok eğlenmişlerdi. Daha sonra tesadüf, onları İstanbul’da birleştirmişti. İkisi de beş sene kadar Şura-yı Devlet azalığında arkadaşlık etmişlerdi.

Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?

A
Bilinç akışı
B
Özetleme
C
Monolog
D
Leitmotiv
E
Montaj
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
10 tamamladınız.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
Son
Geri dön

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.