10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı – Hikaye – 1 – Edebiyat Kazanım Testleri Çöz

10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı - Hikaye - 1 -

Tebrikler - 10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı - Hikaye - 1 - adlı sınavı başarıyla tamamladınız. Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%. Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1

Tanzimat Dönemi sanatçılarından ----, Türk hikâyeciliğinin gelişiminde adı geçen önemli bir isimdir. “Kıssadan Hisse” ve özellikle “Letâif-i Rivâyât” serisiyle hikâye türünün yaygınlık kazanmasında mühim bir rol oynamıştır. Ancak Türk hikâyeciliği için asıl önemli adım, yine aynı dönemde yetişen ---- adlı sanatçıdan gelir. Sanatçı, “Küçük Şeyler” adını taşıyan hikâye kitabıyla öyküye modern bir yapı kazandırarak hikâyeyi Batılı örneklerine yaklaştırır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki isimlerden hangileri sırasıyla getirilmelidir?

A
Ahmet Mithat Efendi - Sami Paşazade Sezai
B
Ahmet Mithat Efendi - Recaizade Mahmut Ekrem
C
Abdülhak Hamit Tarhan - Ziya Paşa
D
Şinasi - Ahmet Vefik Paşa
E
Muallim Naci - Namık Kemal
Soru 2

Türklerin çok köklü ve sağlam bir anlatı geleneği vardır. Bu nedenle anlatılar, sağlam bir biçimsel kurguya ve özgün bir içeriğe sahiptir. Eserlerdeki tip ve karakter zenginliği ile olay çeşitliliği, anlatıların dinamizmini yansıtan önemli unsurlardır. Anlatıların diline gelince dil, gür ve duru bir kaynak suyu gibidir. Dede Korkut anlatılarının özellikle öyküleme tekniği bakımından dünya edebiyatına bugün bile örnek teşkil edecek nitelikte olması boşuna değildir.

Bu parçada Türklerin anlatı geleneği ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A
Tip ve karakter zenginliğine
B
Dünya edebiyatındaki benzer örneklerine
C
Olaylarının çeşitliliğine
D
Güçlü öyküleme tekniğine
E
Eski bir geleneğe sahip olduğuna
Soru 3

Bay Büre Bey hemen soylu Oğuz beylerini çağırdı, konukladı.

Oğlunun yaptıklarını anlattı. Bütün beyler alkışladılar.

Sonra Dedem Korkut geldi, oğlana ad kodu. Görelim ne dedi?

Ünüm anla, sözüm dinle Bay Büre Bey,

Yüce Tanrı sana bir oğul vermiş, bağışlasın!

Ağır sancak götürdüğünde müslümanlar arkası olsun!

Karşı yatan karlı dağlar aşar olsa,

Ulu Tanrı senin oğluna aşıt versin!

Kalabalık kâfire girdiğinde!

Ulu Tanrı senin oğluna fırsat versin!

Sen oğlunu Bamsam diye okşarsın,

Bunun adı Bozaygırlı Bamsı Beyrek olsun,

Adını ben verdim, yaşını Allah versin!

Soylu Oğuz beyleri el kaldırdılar, dua ettiler. Bu ad, bu yiğide kutlu olsun, dediler.

Bu metnin üslup özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A
Gereksiz ifadelere yer verilmediğinden durudur.
B
Kişisel düşüncelere yer verildiğinden özneldir.
C
Millî özellikler bulunmadığından evrenseldir.
D
Telaffuzu kolay sözler kullanıldığından akıcıdır.
E
Konuşma diliyle oluşturulduğundan doğaldır
Soru 4

Hikâyeler,---- bakımından romandan ayrılır.

Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?

A
olağanüstü olayları anlatması
B
temel ögenin kişi olması
C
az sayıda karaktere yer vermesi
D
yalın bir olay örgüsüne sahip olması
E
mekân sayısı ve çeşitliliği
Soru 5

– Hayır. Ben de beraber cenge çıkacağım.

– Çok ihtiyarsın baba.

– Fakat kalbim kuvvetlidir.

– Rahat et! Bizi seyret!

– Kırk senedir dövüşe hasretim.

Oğlu:

– Vurulursun! Vatana hasret gidersin! diye onu gemide bırakmak istedi.

Kara Memiş, o vakit, birdenbire gençleşmiş bir kaplan gibi doğruldu. Duramıyordu. Kalkan, kılıç istedi.

– Şehit olursam bunu üzerime örtün! Vatan, al bayrağın dalgalandığı yer değil midir, dedi.

Bu parça aşağıdaki metin türlerinden hangisinden alınmış olabilir?

A
Masal
B
Manzum hikâye
C
Biyografi
D
Hikâye
E
Mesnevi
Soru 6

– Ağlama be ! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştır. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır. Bir daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır.

– Ağlama diyorum sana! Ağlama.

Bunları derken onun da katı, nasırlanmış yüreği yumuşamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı, kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakallarından kayan yaşların - Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğsüne - bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici, döküldüğünü duydu.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

A
Sözcüklerde mecaz ve yan anlam ön planda tutulmuştur.
B
Diyaloğa yer verilmiştir
C
İlahi bakış açısıyla kaleme alınmıştır
D
Devrik cümle kullanılmıştır.
E
Tartışmacı anlatım tercih edilmiştir.
Soru 7

I. Halk hikâyelerinin bir anlatıcısı varken mesnevilerin yoktur.

II. Halk hikâyeleri nazım-nesir, mesneviler ise sadece nazım hâlindedir.

III. Halk hikâyeleri ile mesnevilerde kullanılan dil, göndergesel işlevdedir.

IV. Halk hikâyeleri yazılı, mesneviler ise sözlü edebiyat geleneği ürünlerindendir.

V. Halk hikâyelerindeki fasıl, döşeme, olay, dua gibi bölümler mesnevilerde bulunmaz.

Halk hikâyeleri ve mesnevilerle ilgili yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri yanlıştır?

A
I ve II.
B
III ve IV.
C
IV ve V.
D
II ve III.
E
I ve III
Soru 8

Divan şiirinde olay ağırlıklı konuların işlendiği bir türdür. Hikâye ve romanın divan edebiyatındaki karşılığıdır. Divan şiirinin en uzun nazım biçimidir. Aruzun kısa kalıplarıyla yazılır. Beyitler arasında anlam bütünlüğü vardır.

Bu parçada sözü edilen tür aşağıdakilerden hangisidir?

A
Efsane
B
Mesnevi
C
Halk hikâyesi
D
Masal
E
Destan
Soru 9

(I) Türk edebiyatının destan geleneğinden halk hikâyeciliğine geçiş dönemi eseri olan Dede Korkut Hikâyeleri, Türk boylarının Kafkasya ve Azerbaycan yörelerindeki yerleşme, yurt kurma ve akınlarını konu alır. (II) Kitabın asıl adı “Kitâb-ı Dedem Korkud alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân”dır. (III) Dede Korkut, Oğuz boylarının destanlaşmış hikâyelerini derli toplu bir biçimde aktaran bir anlatıcıdır. (IV) Ağır ve sanatlı bir dili olan Dede Korkut Hikâyeleri’nin tamamı düzyazı biçimindedir. (V) Dede Korkut’un anlattığı bu hikâyeler, ancak XV. yüzyılda yazıya geçirilebilmiştir.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A
II
B
III
C
V
D
IV
E
I
Soru 10

Aşağıdakilerden hangisi Millî Edebiyat hikâyelerinin özelliklerinden biri değildir?

A
Bu dönem hikâyeleri, şahıs kadrosu bakımından zengindir
B
Bu dönem hikâyelerinde realizm akımının etkisi görülür.
C
Hikâyelerde konular, Anadolu ve millî tarihten alınmıştır
D
Hikâyelerde Arapça ve Farsça tamlamalar sıklıkla kullanılmıştır.
E
Olaylar, çoğu zaman İstanbul dışındaki mekânlarda geçer
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir. Sonuçları al.
10 tamamladınız.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
Son
Geri dön

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.