Sakar meke, simsiyah bir kuştur. Çevresi sazlıklarla kaplı sığ göllerde yaşar. Zamanının çoğunu yüzerek geçirir. Beslenmek istediğinde bir kuğu edasıyla suyun altına dalar.

Ocak ayında gökyüzünün batı ufku üzerinde portakalı andıran bir cisim görünür. Bu, Güneş ve Ay’dan sonra en parlak gök cismi olan Venüs gezegenidir.

Bu metinlerin ortak yönü aşağıdakilerden hangisidir?

Büyük bir tiyatroya girdik. Burası çok aydınlıktı. İçeride orkestra takımından, garsonlardan başka kimse yoktu. Sahneye büyük bir sofra kurulmuştu. Sofradan gözümüzü alamıyorduk.

Kitaplardan yorulan gözlerimi çini kaplı duvarlara diktim. Daha sonra kubbeye takıldı gözüm. Kubbenin ortasındaki billur avize, altın kakmalı zinciriyle muhteşem görünüyordu. Bir anıt gibi duran bu avizeye yaklaştım.

Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak yönlerinden biri değildir?

Matematik; sayıları, şekilleri ve bunlar arasındaki ilişkileri belli düşünme yöntemleri içinde inceleyen bilim dalıdır. ‟Matematik” sözcüğü, ‟öğrenmek” anlamına gelen ‟mathein” ve ‟ilgili” anlamındaki ‟ikos” sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Öteki bilim dallarından farklı olarak matematikte deney yoktur çünkü matematik, soyut bilgileri ortaya koyar. Matematiksel terimler soyut olsa da doğadaki somut nesneleri anlatmak için kullanılır. Mesela çevremizde dolaşan sayılar ya da geometrik şekiller göremeyiz ama bunlar, nesnelerin nicelik ya da niteliklerini anlamamıza yarar.

Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarının hangisinden yararlanılmamıştır?

Aşağıdakilerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır?

Cam, doğada kendiliğinden oluşabilir. Kulağa biraz garip geliyor belki ama gerçekten de öyle. Bir yanardağ patlamasında sıvı hâldeki bazı lavlar donduğunda siyah bir cama dönüşür. Bir yere yıldırım düştüğünde eriyen kum taneleri cam olur. Göktaşları da cam üretir. Atmosferden geçip yeryüzüne çarpan bir göktaşı, anında kayaları eritir ve çarpmanın etkisiyle havaya saçılan bu kaya parçaları yere cam olarak iner.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?

Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilen hikâye unsuru yoktur?

Dünyada her yıl 200 milyar ton plastik üretiliyor. Bunun %10’u okyanuslara atılıyor. İşte bu atıklar çöp adalarını oluşturuyor. Okyanuslarda çöp ve atıkların akıntılar nedeniyle oluşturduğu geniş alanlara çöp adası ya da yama deniyor. Dünyadaki ekosistemi tehdit eden beş çöp adası var. Büyük Pasifik Çöp Adası da bunlardan biri. Pasifik Okyanusu’nda bulunan bu adanın bugünkü büyüklüğü neredeyse Türkiye’nin yüz ölçümüyle eş değerdir.

Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Hasan saatlerdir yürüyordu. Yürüdü yürüdü... Yürüdüğü yolda izler, gittikçe karışıyordu. Hava kararmak üzereydi. Yolun dönemecinde küçük bir tepenin önüne gelmişti. Dönemecin karşısında iki üç çınar ağacı ile bir çeşme vardı. Durmadı, yürüdü. Tepenin eteğini dönünce sarp bir yokuş gördü. ‟Buradan çıkamam.” diye düşündü. Hemen çömeldi ve dinlenmeye karar verdi.

Bu parçada anlatılan olay, aşağıdaki zaman dilimlerinin hangisinde gerçekleşmiştir?

Çantamı, istasyon kahvesine emanet ederek hemen yola çıktım. Güneş iyice yakmaya başlamadan ölü şehrin harabelerinde dolaşmak istiyordum. İzmir’e her gelişimde muhakkak bir kere uğradığım bu harabeler sanki seneden seneye daha da harap oluyor. Binlerce yıl önce, aralarında insanların yaşadığı mermerler bile kendilerini asırlarca bağrına basan, örtüp koruyan anlayışlı toprağın altından çıkarıldıklarına küsmüşçesine kararıp kirleniyor.

Bu parçanın dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Okyanusun ortasında kocaman bir kara parçasına yaklaştılar. Elif, heyecanla gülümsedi. Burası sihirli kürenin üzerinde gördüğü o ilginç kıta gibiydi. Uzaktan bakınca açık bir kitaba benziyordu. İçinde nehirler, dağlar, vadiler göze çarpıyordu.

Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?