8. Sınıf -Türkçe Sınav Soruları Çöz - Deyimler ve Atasözleri
Soru 1 |
Kimi kişiler önemsiz bir konu üzerinde bile öyle tatlı konuşurlar ki dinleyenleri ağızlarına baktırırlar. Kendilerini büyük bir dikkatle dinletebilirler. Çok güzel konuşan böyleleri için “- - - -” deyimini kullanırız.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki deyimlerden hangisi getirilmelidir?
ağzında bakla ıslanmamak | |
ağzından bal akmak | |
lafı gediğine koymak | |
bülbül gibi şakımak |
Soru 2 |
Edebiyat dünyasında bazı şeyleri anlamak zor. Mesela bizim yüzüne bile bakmadığımız bazı kitapları birileri peynir ekmek gibi tüketiyor veya bizim çok sevdiğimiz kitaplar bin adet bile satmıyor. Buna bir türlü akıl erdiremiyorum. Herhâlde beğeniler noktasında toplumda büyük farklılıklar var.
Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisini karşılayan bir deyim kullanılmamıştır?
Çok revaçta, çok tutulan, beğenilen | |
Ne olduğunu anlayamamak, sırrını çözememek | |
Önem vermemek, ilgilenmemek | |
Çevresinde olup bitenleri bilmemek |
Soru 3 |
“Sözde kalan dilek ve tasarıların iş bitirmede hiçbir etkisi olmaz.” anlamına gelen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
Hazıra dağlar dayanmaz. | |
Bal bal demekle ağız tatlanmaz. | |
Büyük lokma ye, büyük söz söyleme. | |
Taşıma su ile değirmen dönmez. |
Soru 4 |
Çocukluğum buralarda geçti. Bu yüzden her sokağını, her caddesini avucumun içi gibi bilirim. Gecenin bir yarısı gözlerim bağlı bıraksalar evimin yolunu şaşırmam.
Bu parçadaki kırmızı yazılı deyimin anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
Bir yerin veya kişinin önemini, değerini bilmek | |
Çıkar sağlanabilecek yeri veya şeyi bilmek | |
Bir yeri, bir şeyi çok iyi ve ayrıntılı olarak bilmek | |
Bir bölgenin herkesçe bilinmeyen özelliklerini bilmek |
Soru 5 |
• Renk vermemek
• Eline ayağına kapanmak
• İki yakası bir araya gelmemek
Aşağıdakilerden hangisi bu deyimlerden herhangi birinin açıklaması değildir?
Birine çok yalvarmak | |
Zorlamak, baskı yapmak | |
Bir şeyi bildiği hâlde bilmez görünmek | |
Geçim sıkıntısından bir türlü kurtulamamak |
Soru 6 |
Ülkemizdeki çocuk edebiyatı çevirileri üzerine daha fazla fikir edinmek isterseniz kitabımızın “Çeviri Çocuk Edebiyatı Kaynakçası”na bir göz atmanızı öneririz.
Bu parçadaki “göz atmak” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bir şey, bir kimseye olduğundan güç veya önemli görünmek | |
Fırsattan yararlanmak, kurnazca davranmak | |
Fırsattan yararlanmak, kurnazca davranmak | |
Kısa bir süre, fazla dikkat etmeden bakıvermek |
Soru 7 |
Eğer bir insan genelde kötümserse zamanla bu kötümserliği destekleyecek küçük ayrıntıları fark eder hâle geliyor. Bir de işler gerçekten kötü bir hâl alırsa bunu da kolayca kabulleniyor. Üstelik işler kötüye gidince bu durumu bir daha değiştiremeyeceğini düşünen insanda “- - - -” atasözüyle özetlenecek bir tavır çıkıyor ortaya.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir?
Her yokuşun bir inişi vardır | |
Kara haber tez duyulur. | |
Acele işe şeytan karışır. | |
Battı balık yan gider.
|
Soru 8 |
İnsan bir işi yaparken ona yardım eden veya işin daha iyi yapılması için fikir beyan eden kimse olmaz. Ancak kötü sonuçlanan işler karşısında “Yanlış yapmışsın, şöyle yapsan daha iyi olurdu.” diyen birileri mutlaka çıkar.
Bu parçada anlatılanları karşılayan atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
Araba devrilince yol gösteren çok olur. | |
Ağaca dayanma, kurur; adama dayanma, ölür | |
Her koyun kendi bacağından asılır. | |
Olacakla öleceğe çare bulunmaz. |
Soru 9 |
Dedesi Mehmet’e arkadaşlarını iyi seçmesi gerektiğini çünkü kiminle arkadaşlık ederse ondan etkileneceğini atasözlerinden örnekler vererek anlatmıştır.
Buna göre dedesi Mehmet’e aşağıdaki atasözlerinden hangisini söylemiş olamaz?
Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan... | |
Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur. | |
İsin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar | |
Üzüm üzüme baka baka kararır |
Soru 10 |
Başkalarının eksikliklerini kolayca görebiliriz de kendimize gelince iş güçleşir. Çünkü kendimizi bir tartıdan, bir ölçüden geçirmeye alışmamışızdır. Her insanın kendisini kusursuz görme, kendi düşüncelerini en doğru kabul etme gibi bir hastalığı vardır. “- - - -” atasözü tam da bu durumu anlatıyor.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilirse anlatılanlar özetlenmiş olur?
Buğday başak verince, orak pahaya çıkar.
| |
Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır. | |
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını
almış. | |
Alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır |
Soru 11 |
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde “Süresi, etkisi çok az olacak bir iş yapmak” anlamında bir deyim kullanılmıştır?
Bu çocuk her zaman böyle burnunun dikine gidiyor | |
Babam büyüklük gösterdi de hepimizi affetti. | |
Buz üstüne yazı yazmaktan vazgeçip ciddi işler yap. | |
Şunun laflarına bir bak, büyümüş de küçülmüş sanki. |
Soru 12 |
Geçen yıl bir marangozla tanıştım. Doksanına merdiven dayamış bir ihtiyar çınardı bu marangoz. Dizleri bedenini zor taşımasına rağmen çalışmaya devam ediyordu. Neden hâlâ çalıştığını sordum ona. “- - - - oğul! Çalışmazsam yatağa düşerim, biraz çalışan uzuvlarım da emekli olur.’’ dedi.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerinden hangisi getirilmelidir?
İşleyen demir pas tutmaz | |
İşten artmaz, dişten artar
| |
Sakla samanı, gelir zamanı | |
Bugünün işini yarına bırakma |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
12 tamamladınız.
Liste |