10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı - Şiir - 2 - 10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı Sınav Soruları
Tebrikler - 10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı - Şiir - 2 - 10. Sınıf -Türk Dili ve Edebiyatı Sınav Soruları adlı sınavı başarıyla tamamladınız.
Sizin aldığınız skor %%SCORE%% en yüksek skor %%TOTAL%%.
Hakkınızdaki düşüncemiz %%RATING%%
Yanıtlarınız aşağıdaki gibidir.
Soru 1 |
Gençlerin elinde geleceği kurmak için cennet kadar güzel bir vatan var.
Bu cümledeki kırmızı yazılı benzetmenin türü aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
Teşbihibeliğ | |
Kapalı istiare | |
Açık istiare | |
Temsili istiare | |
Tam teşbih |
Soru 2 |
Aşağıdakilerden hangisi bir gazelin matla (ilk) beytidir?
Hâlimi arz et sabâ dildâre Allah aşkına
Sûziş-i dilden haber ver yâre Allah aşkına | |
Var ise bir hünerün arz ile isbât eyle
Olamaz mahz-ı mübâhat bu da’vaya delil | |
Kâkül-i ham-der-ham-ı dildârı etdin târmâr
Eyledin uşşâkı der-zencîr-i sevdâ ey sabâ | |
Mihrin görür kemâlde her gün zevâlini
Âkil felekde câh ille mağrur olur mu hiç | |
Göz yum cihandan aç gözünü kendü hâlüne
Sen göz yumub açınca bu dünyâ gelür gider |
Soru 3 |
Sagu
Alp Er Tunga öldi mü?
Isız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur
Atatürk’e Ağıt
Ağlayalım Atatürk’e
Bütün dünya kan ağladı
Başbuğ olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı
Âşık Veysel
(ısız: kötü, ajun: dünya, ödlek: felek, emdi: şimdi) Aşağıdakilerin hangisi verilen dörtlüklerin ortak özelliği olamaz?
Uyak düzeni aaab şeklindedir | |
Ölen önemli kişilerin ardından söylenmiştir. | |
Yarım uyak kullanılmıştır. | |
Ek hâlinde redif vardır | |
Kişileştirme sanatına başvurulmuştur.
|
Soru 4 |
Sînemde yanar nâr-ı tecellâdır bu
Tekrîm olınan âdem-i mânâdır bu
Fethinde Felâtun-ı hıred âcizdir
Dil nâmına bir nükte-i garrâdır bu
(Sinemde yanan tecelli ateşidir bu. Saygı gösterilen mana insanıdır bu. Eflatun’u anlayıp açıklamakta akıl acizdir.
Gönül namına bir güzel nüktedir bu.)
Bu parça aşağıdaki nazım biçimlerinin hangisinden alınmıştır?
Şarkı | |
Muhammes | |
Murabba | |
Kıta | |
Rubai |
Soru 5 |
Ben cihân-ârâ şehenşâh-ı cihân-ı ma’niyem
Sözlerün de pâdişâh-ı kâmrânîdür sözüm
(Ben mana âleminin cihanı süsleyen yüce sultanıyım.
Sözüm de bütün sözlerin bahtiyar sultanıdır.)
Yukarıdaki beyit bir kasidenin hangi bölümünden alınmış olabilir?
Fahriye | |
Methiye | |
Dua | |
Girizgâh | |
Tegazzül |
Soru 6 |
Aşağıdaki dizelerin hangisinde teşhis (kişileştirme) söz konusudur?
Taklîd-i zâğ kebk-i hırâmânı güldürür
(Karganın taklidi, güzel salınışlı kekliği güldürür.) | |
Çıkmadun ey mâh-ı tâbân bekledük akşama dek
(Ey sevgili, bekledik akşama dek çıkmadın.) | |
Meftûhdur erbâb-ı dile bâb-ı mahabbet
(Sevgi kapısı gönül ehline açıktır.)
| |
Bîmâr-ı derd-i aşk kabûl eylemez ilâç
(Aşk derdinin hastası ilaç kabul etmez.) | |
İnsân-ı kâmil olmağa sa’y eyle âdem ol
(Olgun insan olmaya çalış, adam ol.) |
Soru 7 |
(I) Divan şiirinde gazelin çıkış noktası olan ilk iki mısrasıyla sonraki bütün kafiyeleri belirleyen beyit “doğuş yeri” anlamında “matla” adını alır. (II) Gazelde “yek avaz”, matla beytini takip eden ve ondan daha güzel olmasına çalışılan beytin adıdır. (III) Öte yandan gazelin en güzel beyti, “şah beyit” veya “beytül gazel” diye ayrı bir isimle değerlendirilir. (IV) Gazelin sona erdiği beyte “kesim yeri” anlamında “makta” adı verilmiştir. (V) Bütün beyitlerinde aynı konunun işlendiği gazellere ise “yek-ahenk” adı verilir.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
IV | |
II | |
III | |
I | |
V |
Soru 8 |
Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?
) İki beyitten başlamak şartıyla binlerce beyte varabilen
mesnevide belirli bir beyit sınırlaması yoktur. | |
Yunus Emre, aruzla yazılmış şiirleri olmakla birlikte bir
divan şairi değildir. | |
Dinî temaları işleyen ilahiler, divan şiirindeki tevhit ve
münacatlara benzetilebilir | |
Beyitlerle kurulan “terciibent”te vasıta beyti, bentten
bende değişiklik gösterir. | |
“Rubai” ve “kıt’a”da olduğu gibi “tuyuğ”da da mahlas
kullanılmaz. |
Soru 9 |
Kaçup sahrâlara kurtuldu Mecnûn hâne kaydından
(Mecnun çöllere kaçıp ev derdinden kurtuldu.)
Bu mısradaki edebî sanatın işlevi aşağıdakilerin hangisinde doğru açıklanmıştır?
Cansız bir varlığa insan özelliği verilmiştir | |
Bir incelik için bilinen bir durum, bilmezlikten gelinmiştir | |
Bilinen bir olay, bir kahraman hatırlatılmıştır | |
Aralarında ilgi bulunan sözler, bir arada kullanılmıştır. | |
Bir varlık, geçici olarak başka bir varlığın özelliğini almıştır. |
Soru 10 |
1526 yılında İstanbul’da doğdu. Bir müezzinin oğluydu. Çocukluğunda saraç çıraklığı yaptı. İçindeki öğrenme aşkı ile medreselerde okudu. Büyük bir şair oldu. Padişahların sarayına girmekle beraber, bir halk çocuğu olduğunu unutmadı. Padişahların otoritesi ve göz kamaştırıcı makamı onu hiçbir zaman ezmedi. O, sade ve basit bir insanın da mutlu olabileceği ve insanlığa hizmet edebileceğine inandı. Bir yandan ordu ve hükümdarların savaşlarını tantanalı şiirlerle dile getirirken öte yandan çok ince aşk şiirleri kaleme aldı. 1600 yılında dünyaya gözlerini kapadı. Divan’ında yer alan Kanuni Mersiyesi onun en tanınmış şiirlerinden biridir.
Bu parçada sözü edilen divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?
Baki | |
Nefi | |
Nedim | |
Fuzuli | |
Şeyhî |
Soru 11 |
Arap ve Fars edebiyatlarında görülmeyen bu nazım biçimi, divan şiirinde halk edebiyatından gelen bir tesirle doğmuştur. Bent sayısı üç ile beş arasında değişir. “miyan” veya “miyanhane” ile “nakarat” bölümlerinden oluşur. Naili, Nedim, Şeyh Galip ve Enderunlu Vasıf bu türün önemli temsilcileridir.
Bu parçada sözü edilen divan edebiyatı nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Şarkı | |
Murabba | |
Rubai | |
Tuyuğ | |
Terbi |
Sınavı tamamlamak için butona tıklayınız, yanlışlarınız gösterilecektir.
11 tamamladınız.
Liste |